Ege Üniversitesi’nden Tıbbi ve Kozmetik Ürünlere Bitkisel Çözümler. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ziraat Fakültesi ve Madde Bağımlılığı Enstitüsü ortak çalışmayla “yaşlılık etkilerini ortadan kaldırmaya” ve “ruhsal bozuklukları tedavi etmeye” yardımcı olduğu tespit edilen hodan, portakal nergisi, sarı kantaron ve kedi otunun organik tarımını yaptı – EÜ BATI Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Coşkunol: “Gıda takviyesi, kozmetik ve geleneksel tıbbi ürün olarak 2015 yılının sonuna kadar piyasaya sürmeyi hedefliyoruz”
EÜ Fen Fakültesi Biyokimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur: “Argan yağından daha etkili özellikleri bulunan bitkisel ürünler yetiştiriyoruz”
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi, Ziraat Fakültesi ve Madde Bağımlılığı Enstitüsü disiplinler arası bir çalışmayla hodan, portakal nergisi, sarı kantaron ve kedi otunun yaşlılık etkilerini ortadan kaldırmaya ve ruhsal bozuklukları tedavi etmeye yardımcı olduğunu tespit etti ve bu bitkileri organik tarımla yetiştirmeyi başardı.
Üniversitenin Menemen ilçesindeki Araştırma, Uygulama ve Üretim Çiftliği’nde AA muhabirine açıklama yapan Madde Bağımlılığı Toksikoloji ve İlaç Bilimleri (BATI) Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hakan Coşkunol, tıbbi ürün olacak ve tıpta kullanılacak bitkilerin yetiştirilmesi konusunda bilim adamlarıyla ortak çalışma yaptıklarını belirtti.
Analizler sonunda halk arasında hodan, portakal nergisi, sarı kantaron ve kedi otunun hücresel etkileşim konusunda öne çıktığını kaydeden Prof. Coşkunol, şu bilgileri verdi:
“Bu bitkilerin önemli özellikleri var. Ciltteki kırışık, yaralanmaların, çatlaklarını iyileşmesini sağlamada etkili. Bazıları radyoterapilerde deri yanıklarının giderilmesinde kullanılabiliyor. Aynı zamanda ruhsal bozukluklara, dikkat dağınıklığına, uyku sorunlarına ve mutsuzluğa karşı etkili. Yurt dışında da kullanımı söz konusu. Güvenlik analizleri yapıldı ve herhangi bir sakıncasının olmadığı da tespit edildi.”ni anlatan Coşkunol, “Öncelikle analizlerini tamamlayacağız. İçinde istediğimiz etkin maddeler var mıdır o saptanacak, hücre ve insan düzeyinde aynı etkiyi gösterip göstermediğini belirleyeceğiz ve standart ürün haline getireceğiz. Ege Üniversitesi markasıyla da piyasaya süreceğiz” dedi.
Bitkilerin ilaç haline getirileceğini anlatan Coşkunol, “Öncelikle analizlerini tamamlayacağız. İçinde istediğimiz etkin maddeler var mıdır o saptanacak, hücre ve insan düzeyinde aynı etkiyi gösterip göstermediğini belirleyeceğiz ve standart ürün haline getireceğiz. Ege Üniversitesi markasıyla da piyasaya süreceğiz” dedi.
İnsanların daha sağlıklı yaşayabilmeleri için çalıştıklarını vurgulayan Hakan Coşkunol, bu bitkilerin kullanımıyla cildin, saçların daha sağlıklı olacağını, gerginliğin azalacağını ve işlevselliğin de artacağını belirtti.
Ürünlerin üç şekilde piyasaya sürüleceğini kaydeden Prof. Dr. Coşkunol, bir bölümünün Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı izniyle gıda takviyesi, bir bölümünün kozmetik ürün, bir bölümünün de Sağlık Bakanlığı ruhsatıyla geleneksel tıbbi ürün olarak tüketiciye ulaşacağını söyledi.
Ürünlerin 2015 yılı sonuna kadar çıkacağını dile getiren Coşkunol, “Piyasa değeri henüz belirlenmedi ancak şunu söyleyebilirim bildiğimiz dünyaca ünlü kozmetik ürünlerinden yarı yarıya daha ucuz olacak” dedi.
– Argan yağından bile etkili
EÜ Fen Fakültesi Biyokimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suna Timur da organik tarımla üretilen bitkilerin son ürün haline dönüşene dek içerik analizini, kontrollü üretime yönelik denetimini yaptıklarını ve hücre düzeyindeki etkilerini ölçtüklerini belirtti.
Bitkilerin antioksidan etkilerinin büyük önemi olduğunu söyleyen Timur, karaciğer, beyin, deri hücreleri etkileşimlerini saptadıklarını dile getirdi.
Gençlik etkisi konusunda bitkilerin büyük şirketlerin kozmetik ürünleri ile yarışacağını, gençleştirici özelliği olduğu kanıtlanan Argan yağından daha etkili olduğunu ifade eden Prof. Dr. Suna Timur, “Argan yağından daha etkili özellikleri bulunan bitkisel ürünler yetiştiriliyor” diye konuştu.
– “Ekonomik katkısı da olacak”
EÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Bayram da kasım ayında ektikleri bitkilerin haziran ayında toplanacağını aktardı.
Doğal ve aromatik bitkilerin üretiminin daha önce Türkiye ‘de çok yaygın olmadığını, öneminin yeni yeni anlaşıldığını söyleyen Bayram, “Ürünlerin ekonomiye de önemli getirisinin olacağını düşünüyoruz” dedi.
Prof. Bayram, hodanın latincede Borago officinalis, portakal nergisinin Calendula officinalis, sarı kantaronun Hypericum perforatum, kedi otunun ise Valeriana officinalis olarak anıldığını kaydetti.
Kaynak : radikal