KONYA’daki Selçuk Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karaman, nano teknolojiyle ‘su geçirmezlik’ projesini başarıyla tamamladı. Yrd. Doç. Dr. Karaman, “Özellikle para, bono, tahvil gibi değerli kağıtlarla, tarihi özelliği bulunan yazma eserler veya uluslararası anlaşmalara koruyucu özellik kazandırmak bu proje ile mümkün” dedi.
Çamurlu ve kirli ortamlarda yetişen nilüfer bitkisinin bu projeyi gerçekleştirmede kendisine ilham kaynağı olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karaman, şunları söyledi:
“Nilüfer bitkisi çamurlu ve kirli ortamlarda yetişir. Buna rağmen bitkinin yaprakları sürekli temizdir. Çünkü bitki üzerine en ufak bir toz zerresi geldiğinde hemen yapraklarını sallar ve toz taneciklerini belli noktalara doğru iter. Biz de çiçeğin bu itme özelliğini kimyasal buhar biriktirme yöntemiyle peçete ve kumaş üzerinde uygulamayı başardık.”
AMACIMIZ ENDÜSTRİYEL ALANDA KULLANIM SAĞLAMAK
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karaman, 2010 yılında TÜBİTAK desteğiyle ‘Kimyasal buhar biriktirme yöntemi ile süper su itici yüzey sentezi’ projesini Selçuk Üniversitesi İleri Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde başarıyla sonlandırdıklarını ifade etti. Buhar biriktirme yöntemi uygulanan cismin yüzey şekillerinin bozulmadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Karaman, “Buhar biriktirme yöntemiyle gerçekleştirdiğimiz uygulama sonrasında yüzeylerin şekilleri bozulmadan ıslanma, yapışma ve kir tutma engelleniyor. Kaplamalarımız nanometre mertebesinde gerçekleşiyor. Nano teknoloji uyguluyoruz. Bu nedenle yüzeyin geometrik şeklini ve fiziksel özelliklerini değiştirmiyor. Süper su itici yüzeyler oluşuyor. Amacımız laboratuvar ortamında gerçekleştirdiğimiz çalışmanın endüstriyel olarak da üretim yapabilecek hale gelmesini sağlamak. Şu ar da bu konu üzerinde çalışmalar yapıyoruz” dedi.
HER TÜRLÜ YÜZEYİ UYGULANABİLİR
Geliştirdikleri uygulamayla her türlü yüzeyi kaplamanın mümkün olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Karaman, “Günümüzün en önemli teknolojik gelişmelerinden biri de esnek ekranlar ve güneş panelleri. Bunların uygulama alanları giderek genişliyor. Gerek gündelik yaşamda, gerek havacılık sanayisinde, gerekse uzay endüstrisinde bunlar geleceğin malzemeleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu malzemelerin ömrünü uzatmak da bu tür kaplamalardan geçiyor. Bizim yaptığımız teknikle de narin, hassas ve kağıt benzeri duyarlı yüzeyleri yenilikçi bir teknoloji ile su geçirmeyecek hale getirip orijinalliğini bozmadan kaplayabiliyoruz” diye konuştu.
DÜŞÜK MALİYET
Endüstrinin en büyük sorununun kimyasal çözücüler ve çevreye verdiği zararlar olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Karaman, şunları söyledi:
“Bu projenin en büyük özelliği fonksiyonel yüzey kaplamalarımızı çok düşük maliyetlerde herhangi bir çözücü kullanmadan gerçekleştiriyor olmamız. Endüstrinin en büyük sorunu çözücüler. Özellikle tekstil ve boya endüstrisinde bu tip çözücüler çevre sorunlarına yol açıyor. Hem bu çözücüleri satın alırkenki maliyet hem de bunları bertaraf etmek için endüstri ve sanayiciye getirdiği maliyetler gider hanesine yazılıyor. Ama bizim uygulamamızda bu ortadan kalkıyor.”
PEÇETEYLE DENEY
Laboratuvarda yaptığı deneyde su emme özelliği bulunan peçeteye uygulama yapan Yrd. Doç. Dr. Karaman, “Özellikle değerli olan para, bono, tahvil, tarihi özelliği bulunan yazma eserler veya uluslararası anlaşmaların ömürlerini arttırmak için koruyucu özellik kazandırmak bu proje ile mümkün” dedi.
Kaynak : haber3