İKMİB, Kimya İhracatının 2017-2023 Yılları Arasındaki Yol Haritasını Çıkardı. Kimya sektörünün ihracat hedeflerine liderlik eden İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), ihracatın 2017-2023 yıllarına dair rotasını belirlemek üzere A.T. Kearney işbirliğiyle önemli bir çalışmaya imza attı.
Yılı yaklaşık 15 milyar dolarlık ihracatla kapatacak olan kimya sektörü, 2017 yılında ihracat hedefini 15,5 milyar dolar olarak belirledi. Diğer taraftan sektörün 2023 hedefi olan 50 milyar dolar ihracata ulaşması için ihracatın her yıl yüzde 20 artması gerekiyor. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), bu raporun çıktıları doğrultusunda kimya ihracatına ivme kazandıracak 10 adımlık stratejisini açıkladı. AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye lehine güncellenmesi, hammadde tedarikinin yeni formüllerle garantiye alınması, spesifik özel kimyasallara yatırım, sektörel kümelenme, Ar-Ge’de ölçek sinerjisi bu adımlardan bazılarını oluşturuyor.
Plastikten kozmetiğe, kauçuktan boya sektörüne kadar birçok alanda Türkiye ekonomisi için kritik bir öneme sahip olan kimya sektörü neredeyse tüm sektörlere hammadde ve ara malı temin eden yönüyle Türkiye sanayinin nabzını tutuyor. Üretim, ihracat ve yarattığı istihdam ile ülke ekonomisine sağladığı katkıyı her yıl artıran kimya sektörü, katma değer yaratma potansiyelinin yüksekliği ile stratejik sektörler arasında yer alıyor.
Kimya sanayinin Türkiye’deki durumuna ışık tutan, riskleri ve fırsatları ortaya koyan İKMİB “Türkiye Kimyevi Maddeler Sektörü İhracat Büyüme Stratejisi Raporu” sektörün 2023’e kadar olan yol haritasını çıkardı.
Mevcut koşullarda 2023 ihracat hedefinin altında olan kimyanın yer yıl yüzde 20 ihracat artışı yakalaması gerekiyor. Uluslararası danışmanlık şirketi A.T. Kearney işbirliği ile hazırlanan raporun çıktıları doğrultusunda kimya ihracatının izlemesi gereken stratejileri açıklayan İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, yüksek oranda ithalatla gerçekleşen hammadde tedarikinin güvence altına alınması için yeni formüller gerektiğini, spesifik ürünlere yatırımın ise şart olduğunu vurguladı.
Türkiye aleyhine işleyen AB ile Gümrük Birliği Anlaşmasının yeniden ele alınması ve ikili anlaşmalarda Türkiye’nin de taraf olması gerektiğinin altını çizen Murat Akyüz, şunları söyledi: “Kimya sanayinin içinde bulunduğu durumun analizini yapan rapor, mevcut tabloyu objektif biçimde ortaya koyuyor. Raporun çıktılarını değerlendirdiğimizde kimya sektörü için hedeflediğimiz ihracat rakamlarına ulaşmak için 10 adımdan oluşan bir stratejinin uygulanması gerektiğini görüyoruz. AB ile Gümrük Birliği Anlaşmasının bir an önce güncellenmesi ve ihracatçımız aleyhine işleyen ikili STA anlaşmalarında Türkiye’nin de mutlaka taraf olması gerekiyor. Bir diğer önemli çıktı ise kimyanın var olan üretim modellerini yeniden gözden geçirmesi ve katma değeri yüksek spesifik özel kimyasalların üretimine yönelmesi. İhracatçılarımızın rekabetçiliğini azaltan yüksek enerji maliyetlerinin de düşürülmesi lazım. Kimya sektörünün bir türlü çözüme kavuşturulamayan sektörel kümelenme ihtiyacı da bir kez daha karşımıza çıkıyor.
Ayrıca kimya sektörünün hammaddede dışa bağımlılığı giderek artıyor. Petrokimyada yeni yatırımların gerçekleşmesi yakın zamanda mümkün görünmediğinden hammadde tedarikini güvence altına alacak yeni formüllere ihtiyaç duyuyoruz. Dış ticaret açığının 40 milyar dolara ulaştığı kimyanın girdi güvenliğini yurtdışında satın alma ya da ortaklıklarla sağlaması bu formüllerden biri. Ar-Ge‘de ölçek sinerjisinin yaratılması, katma değerin artırılması, müşteriye özel ürün geliştirme ve ihraç pazarlarında inovasyonun ticarileştirilmesi ise önümüzdeki yıllara yönelik izlememiz gereken diğer stratejiler olarak öne çıkıyor.”
Türkiye Kimyevi Maddeler Sektörü Yol Haritası
2017 – 2023
1-AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının revize edilmesi (İkili anlaşmalarda Türkiye de taraf olsun)
2-Katma değeri yüksek spesifik ürünlere odaklanılması
3-Sanayicinin üzerindeki en büyük yüklerden enerji maliyetlerinin düşürülmesi
4-Rekabetçilik için sektörel kümelerin kurulması
5-Girdide güvenliğin ve rekabetçiliğin garantiye alınması
6-Teknolojik yetkinlik geliştirme ekosisteminin iyileştirilmesi
7-Ar-Ge’de ölçek sinerjisinin yaratılması
8-Katma değerin artırılması ve hizmetlerin iyileştirilmesi
9-Müşteri odaklı iş modellerinin geliştirilmesi
10-İhracat yapılan pazarlarda inovasyonların ticarileşmesinin en üst seviyeye çıkarılması
Kaynak : Haberler