Yeni Bir Süper Kurutucu Malzeme Geliştirildi. Bilim insanları elektronik, ambalaj ve iklimlendirme gibi çeşitli uygulamalarda nem kontrolünde devrim yaratacak yeni bir karbon bazlı materyal geliştirdiler.
Grafen oksitten üretilen yeni süper kurutucu, mevcut kurutma maddelerini önemli ölçüde geride bırakmakta ve geleneksel olarak en çok kullanılan silika jelden beş kat daha emicidir.
Materyal, Güney Galler Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümünden Dr. Rakesh Joshi tarafından yönetilen bir ekip tarafından geliştirildi ve laboratuvar testlerindeki performansını özetleyen bir çalışma Chemical Science Dergisi’nde yayınlandı.
Dr Joshi, “Bu, geleneksel kurutuculara göre adsorpsiyon kapasitesinde önemli kazanımlar gösteren sabit yeni bir malzemedir” diyor.
Kurutucu ile yeni bir kullanım alanı ise, kurutucunun koku ve nemi kontrol etmek için ayakkabı iç tabanlarına entegre edilmesidir.
Süper kurutucu grafen oksit tabakalarından oluşur ve malzeme olağanüstü adsorpsiyonunu ve desorpsiyon özellikleri gösterir.
Grafen oksitin (GO) ince katmanlı yapısı, su molekülleri ile benzersiz etkileşimler sağlar. GO katmanlarının genişleyebilir ara katman aralığı ve fonksiyonel grupların kesin rolü şimdiye kadar tam olarak anlaşılamamıştır. Bu çalışmada, GO tabakalarında suyun nispi basıncın bir fonksiyonu olarak adsorpsiyon ve desorpsiyon davranışı üzerindeki deneysel ve teorik araştırmalar yapılmıştır.
GO’nun gramı başına 0.58 grama kadar su alma kapasitesi verdiğini gözlemlenmiştir, bu da geleneksel kurutucu malzeme olarak silika jelden önemli ölçüde daha yüksektir.
Araştırmacılar, grafen oksit katmanları arasındaki boşlukların farklı şekilde tasarlanmasının, birden fazla uygulamada nemi kontrol etmek için özelleştirilmiş kurutucuların geliştirilmesine olanak sağlayacağını söylüyorlar.
Yeni kurutucu, düşük sıcaklıklarda tuttuğu nemi de boşaltabilir ve bu sayede tekrar tekrar kullanılabilir. Tersine, geleneksel kurutucuları yenilemek için gerekli olan ısıtma genellikle çok pahalıdır.
Araştırmacılar, yüksek adsorpsiyon kapasitesi ve hızlı bir emilim oranı kombinasyonunun, herhangi bir kurutucu sistemin verimliliğini önemli ölçüde arttırabiliceğini ve aynı şekilde, deşarjın sağlanabileceği nispeten düşük sıcaklıklar, rejenerasyon için gereken enerji yoğunluğunu büyük ölçüde azaltarak önemli avantajlar elde edildiğini belirtiyor.
Makaleye ulaşmak için: http://pubs.rsc.org/en/Content/ArticleLanding/2018/SC/C8SC00545A#!divAbstract