Türk Bilim İnsanları Yerli Kanser İlacına Bir Adım Daha Yaklaştı

8532d tc3bcrk bilim c4b0nsanlarc4b1 yerli kanser c4b0lacc4b1na bir adc4b1m daha yaklac59ftc4b1
8532d tc3bcrk bilim c4b0nsanlarc4b1 yerli kanser c4b0lacc4b1na bir adc4b1m daha yaklac59ftc4b1

Türk Bilim İnsanları Yerli Kanser İlacına Bir Adım Daha Yaklaştı. Bir metal kompleks bileşiğinden kanser ilacı üretimi üzerine çalışan Türk bilim insanları, hayvanlar üzerindeki deneyleri başarıyla geçerek ABD Patent Ofisi tarafından patente değer görüldü. 1.5 ay içerisinde de AB’den patent alacak çalışma için sırada 3 fazdan oluşan insan çalışmaları var. İstinye Üniversitesi’ndeki ilaç araştırmasının başında bulunan Prof. Dr. Engin Ulukaya, “Üçüncü faz da başarıyla geçilirse bileşiğe artık ilaç diyebiliriz ve eczane raflarında görebiliriz. Kanser ilacı yapmak için 1 milyar dolara yakın para harcıyorsunuz ama başarılı olması halinde yıllık 10 milyar dolar kazanıyorsunuz” dedi.

İstinye Üniversitesi Moleküler Kanser Araştırma Merkezi Müdürü ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Ulukaya liderliğinde Uludağ Üniversitesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Veysel Turan Yılmaz ile birlikte geliştirilen bir metal kompleks bileşiği, hücre kültürü ve deney hayvanları aşamasını başarıyla geçerek ABD Patent Ofisi tarafından patente değer görüldü.

‘Bileşik ilk aşamaları başarıyla geçti’

İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Ulukaya, “Tamamen bu ülkeye ait bir bileşik ortaya çıkardık ve ilk aşamalardan başarıyla geçti. En büyük hayalimiz ülkemize kanser ilacı hediye etmek” dedi.

Palladyum adı verilen bir metal kullandıklarını aktaran Prof. Dr. Ulukaya, “Palladyum Aterpi, klor, sakkarin, barbitürat gibi yan bileşikler de takarak tamamen kendimize özgü yeni bileşikler ortaya çıkardık. Bu bileşiklerden biri hücre kültür laboratuvarında çeşitli tümör hücrelerinde yapılan testlerden başarıyla geçti. Ümit verici sonuçların alınması üzerine Yunanistan’daki deney hayvanlarında oluşturulan tümörlerde (zenograftlarda) test edildi. Deney hayvanlarında da başarılı bulunması üzerine uluslararası patent başvurusu yapıldı ve yakın zaman önce tescillendi. Ardından, Hollanda’da farmakokinetik çalışmalar da yapıldı. Böylece neredeyse artık insan çalışmaları aşamasına kadar gelindi” diye konuştu.

‘İnsan çalışmalarına uyarlanabilir hale geldi’

Bileşiğin insan çalışmalarına hemen hemen hazır olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ulukaya, “Bileşiği artık ülkemizde insanlar üzerinde test etmek istiyoruz. Bileşik hem ülkemizde hem de Amerika’da koruma altında. Birde 1 buçuk ay içerisinde Avrupa Birliği’nden (AB) patent gelecek. Bir ilacı geliştirmek 10-12 yılı alıyor. Eskiden 15 yıla kadar çıkıyordu şimdi birkaç yıl kısaldı. Önümüzdeki yıllarda 8-9 yıla belki daha da kısa sürelere düşecek. Şimdi biz 4-5 yılını geçirmiş gibi olduk. Sırada 3 fazdan oluşan insan çalışmaları var. Üçüncü faz da başarıyla geçilirse bileşiğe artık ilaç diyebiliriz ve eczane raflarında görebiliriz. Kanser ilacı yapmak için 1 milyar dolara yakın para harcıyorsunuz ama başarılı olması halinde yıllık 10 milyar dolar kazanıyorsunuz. Tabi bu arada inanılmaz bir zaman ve emek harcanıyor” dedi.

‘Kanseri yok etmek şimdilik mümkün değil ama hasta onlarca yıl yaşayabilecek’

Kanseri tamamen yok etmenin bazı kanser türlerini hariç tutarsak şimdilik mümkün olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Ulukaya, “Ama kanser hastasının uzun süre yaşaması mümkün olacak. Kronik hastalıklar gibi örneğin 20-25 yıl yaşayabilecek. Tümörümüz olacak bir yerde ama metastaz (sıçrama) yapma şansı olmayacak, biz ona metastaz yaptırmayacağız. Dolayısıyla uzun yaşam sürelerine ulaşılmış olacak. Şu andaki en iyi senaryo bu, yoksa kanseri tamamen yok etmek günümüz teknolojisi ve bilgi birikimiyle halen mümkün gözükmüyor. Çünkü çok akıllı bir hücreyle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

Kanser Araştırma Merkezi’nde yapılan çalışmalar

Prof. Dr. Engin Ulukaya, İstinye Üniversitesi Moleküler Kanser Araştırma Merkezi’nde (İSÜMKAM) birkaç ana başlıkta çalışmalar yürüttüklerini söyledi. En önemli çalışmalarının kanser hastalarına yönelik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ulukaya, “Kanser hastasının tedavisi artık hastanın moleküler yapısına göre belirlenmelidir. Ancak bu şekilde uzun yaşam sürelerine ulaşılabilir çünkü her insanın kanseri farklı, dolayısıyla her hastanın farklı ilaç kullanması gerekiyor. Merkezimizde, bu amaca yönelik hem araştırmalar hem de bizzat hastaya yönelik test hizmetleri (örneğin, likit biyopsi veya immünoterapi için test gibi) başlamış durumdadır. Ayrıca, kanser hastalarına ücretsiz danışmanlık hizmeti de verilmektedir. Tüm bu hizmetlerin ortak amacı, hekime hastasına özgü tedavi verebilmesi için laboratuvar desteği sağlamaktır” diye konuştu.

Kaynak : CNNTÜRK

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*