
Türkiye’nin Yerli Motor Yolculuğu
Savunma sanayisinde bağımsızlık ve stratejik güvenlik hedefiyle yürütülen çalışmalar, motor teknolojilerinde oluşturulan geniş yelpazeyle somut sonuçlar doğuruyor. Bu kapsamda KAAN projesinin ana motoru TF35000 ve yardımcı güç ünitesi APU60 için yapılan geliştirme çalışmaları, yerli motor ekosisteminin kilit unsurları olarak öne çıkıyor. Bizler, kapsamlı Ar-Ge yatırımları, yerli tasarım ve entegrasyon, global rekabet koşullarında esneklik ve tedarik güvenliği odaklı bir yaklaşım benimseyerek, uçak, helikopter, kara ve deniz platformlarında milli motor çözümlerini güçlendirmekteyiz.
KAAN Savaş Uçağı ve Milli Motor Stratejisi
KAAN savaş uçağının ana motoru TF35000 ve APU60 için yürütülen geliştirme çalışmaları, seri üretim güvenliği ve zamanında teslimat odaklı bir planlamayla ilerlemektedir. Bu süreçte Çevik Sistem Mühendisliği yaklaşımı benimsenmiş olup, farklı aşamalarda güçlenen versiyonların envantere kazandırılması hedeflenmektedir. Böylece KAAN’ın ilk blok teslimatı için ihtiyaç duyulan motor altyapısı, yerli motor bağımlılığını artıran bir yol haritası üzerinde ilerlemiş oluyor. Ayrıca yüksek oranda yerli üretim ve koordineli tedarik zinciri ile, dış kaynaklı riskler minimize edilmekte ve milli motor teknolojilerinin yaygınlaşması teşvik edilmektedir.
Motor Teknolojilerinde Çeşitlilik ve Entegrasyon
Genişleyen motor ekosistemi, kara, hava, deniz ve füze sistemlerinde kritik kabiliyetlerin milli imkanlarla karşılanması hedefini desteklemektedir. Kara araçlarında Vuran ve Kirpi gibi platformlar için TUNA motoru kullanıma alınmış; AZRA Gen-2 testleri tamamlanmıştır. İnsansız hava araçlarında TB3’e güç veren PD200 motoru envantere girmiş, ANKA ve AKSUNGUR entegrasyonları için PD170 motoru test edilmektedir. Kargı İHA için PG50 motoruyla bağımsız kabiliyetler elde edilmiştir. Helikopterler tarafında GÖKBEY için TS1400 turboşaft motorunun sertifikasyon testleri devam etmekte olup, seri üretim çalışmalarında ilerleme kaydedilmektedir. Füze ve mühimmatlarda KTJ3200, KTJ1750, KTJ3700 jet motorları başarılı şekilde kullanıma alınmıştır ve ilerleyen dönemlerde yeni nesil motorların geliştirme çalışmaları sürdürülmektedir. Deniz platformlarında LEVEND motoru ile Marlin SİDA, Marin X7 entegrasyonları, MAVİ BATU bağımsız çözümünün hayata geçirilmesi gibi kapsamlı projeler başarıya ulaşmıştır. Jet motorları konusunda da TF6000 ve TF10000 geliştirme çalışmaları, ANKA-III ve KIZILELMA projelerinde ilerlemeyi sağlamıştır. Bu çerçevede KAAN için TF35000 ana motoru ve APU60 güç ünitesi, milli motor yol haritasının önemli parçaları olarak konumlanmıştır. Böylece Türkiye, motor teknolojilerinde geniş bir yelpazeye sahip olarak farklı platformlarda bağımsız çözümler üretebilir konuma gelmiştir.
Gelecek İçin Bağımsızlık ve Esneklik
Yerli motorlarda bağımsızlık hedefi, sadece mevcut projelerin güvenliğini artırmakla kalmaz, aynı zamanda uluslararası rekabet koşullarında esneklik sağlar. Başkanlığımız tarafından geliştirilen Gaz Türbinli Motor Yol Haritası, Kara Araçları İçin Güç Grubu Yol Haritası, Milli Dizel Deniz Motorları Yol Haritası ve Milli Deniz Tipi Elektrikli Tahrik Sistemleri Yol Haritası gibi planlar, uzun vadeli bağımsızlık hedefini somut olarak destekler. Bu yol haritaları, yerli tasarım, test ve üretim kapasitesinin artırılması, yüksek teknolojili üretim süreçlerinin milli kaynaklarla yürütülmesi ve kritik altyapıların ulusal güvenliğe entegrasyonu gibi temel unsurları kapsar. Böylece savunma sanayimiz, küresel belirsizliklere karşı dayanıklılığını güçlendirir ve yerli motor ekosisteminin entegrasyonunu hızlandırır.
Süreçler ve Şeffaflık
KAAN için motor geliştirme süreçlerinde şeffaflık ve hesap verebilirlik esas alınır. Yoğun bir takvim içerisinde, ilk blok için motor tedarik süreçleri ABD ile yapılan resmi başvuru ve alternatif tedarik kanallarını kapsar. Yerli motor geliştirme çalışmalarında ise Çevik Yönetim ilkesiyle esneklik ve hız hedeflenir. Üretim güvenliği ve sorun giderme süreçleri, mühendislik tasarım değişikliklerinin yönetimi ile yürütülür. Gecikme ihtimalleri en aza indirilerek, takvimsel dezavantajlar yok sayılmaz; bunun yerine eşzamanlı çalışmalar ve paralel geliştirme yoluyla ilerleme sağlanır. Bu yaklaşım, milli motorlar için çevik adaptasyon kapasitesini güçlendirir ve uzun vadeli üretim güvenilirliğini tesis eder.
Endonezya ve Uluslararası Perspektif
Planlanan ihracat ve uluslararası iş birlikleri, milli motor teknolojilerimizin küresel pazarlara açılmasını destekler. Özellikle Endonezya’ya planlanan KAAN teslimatı bağlamında, yerli motorlar ile güçlendirilmiş beşinci nesil uçaklar, güvenilirlik ve performans açısından yüksek standartlar sunar. Böylece yerli üretimden bağımsız bir hızla ihracat gerçekleştirme kapasitesi güçlenir. Bu süreç, yalnızca savunma sanayisini değil, aynı zamanda koordineli sanayi ekosistemlerini ve yüksek teknoloji ihracatını da destekler.
Sonuç ve Stratejik Sonuçlar
Türkiye, motor teknolojileri alanında geniş bir yelpaze ile kara, hava, deniz ve füze sistemlerinde kritik kabiliyetleri yerli ve milli olanaklarla karşılamaya doğru emin adımlarla ilerliyor. TF35000, TF6000, TF10000 ve TF6000 gibi motor aileleri, geliştirme programlarının en önemli yapı taşları olarak öne çıkar. KAAN için yerli motor entegrasyonu ile takvim güvenliği sağlanır; bu da tasarım esnekliği ve kurumsal güvenilirlik açısından dönüştürücü bir rol oynar. Sonuç olarak, Türkiye’nin motor teknolojileri alanındaki bağımsızlık hedefi, yerli üretimin sürekli büyümesi, teknolojik yetkinliğin artması ve uluslararası rekabette üstünlük elde edilmesi yönünde güçlü bir ivme kazanır.