Filler, İnsan Mıdır? Mahkeme Kararını Verdi!

Colorado’daki Fil Davası: Hayvan Hakları ve Yasal Kişilik Tartışmaları

Kaliforniya yasaları, eyaletteki arıları balık olarak değerlendirirken, Colorado Yüksek Mahkemesi, Colorado Springs’teki Cheyenne Mountain Hayvanat Bahçesi’nde tutulan beş filin yasal olarak insan sayılmadığına hükmetti. Bu durum, birçokları için şaşırtıcı ve tuhaf bir karar olarak kaydedildi.

Olayın kökeni, hayvan hakları savunucusu The NonHuman Rights Project (NHRP) adlı kuruluşun, Cheyenne Mountain Beşlisi olarak adlandırılan beş filin (Missy, Kimba, Lucky, LouLou ve Jambo) yasal olarak “kişi” olarak tanınmaları gerektiğine dair bir dava açmasıyla başladı. Eğer mahkeme bu talebi kabul etseydi, filere özgürlüklerinin ihlaline itiraz etme hakkı tanınabilirdi. Ancak, mahkemenin bu davada verdiği karar, ilk bakışta düşündüğünüz kadar garip olmayabilir.

2017’de, şu anda Avusturya’daki Krems Sürekli Eğitim Üniversitesi’nde araştırmacı olarak çalışan Rachel Dale, filler hakkında çarpıcı bilgiler paylaşmıştı. Dale, “Fillerin düşünceli işbirliği ve empati yeteneğine sahip olduklarını, aynı zamanda kendilerini aynada tanıyabildiklerini biliyoruz.” diyerek bu hayvanların zeka düzeyini vurguladı. Colorado’daki davaya katılmayan Dale, filler gibi bazı hayvanların sahip olduğu bu yeteneklerin, primat olmayan türler arasında oldukça nadir olduğunu belirtti. Filler, yaralı arkadaşlarına yiyecek ve su getirir, birbirlerini rahatlatır ve sevdikleri öldüğünde kederlerini açıkça gösterirler. Hatta ölülerini gömme davranışları bile gözlemlenmiştir.

ABD yasaları açısından bakıldığında, insan olmayan varlıkların “kişi” olarak kabul edilmesine dair birçok emsal bulunmaktadır. Şirketler ve gemiler “insan” olarak tanınırken, bazı bölgelerde doğanın kendisi de bu statüye girmektedir. Bu bağlamda, filler gibi zeki hayvanların da aynı şekilde değerlendirilmesi büyük bir abartı olmayabilir.

Harvard Üniversitesi’nde Amerikan Tarihi Profesörü ve Harvard Hukuk Fakültesi’nde Hukuk Profesörü olan Jill Lepore, NHRP’nin daha önce New York’ta Happy adlı bir fil adına açtığı davaya atıfta bulunarak, “Fil davası bir uç vaka olabilir, ancak kesinlikle önemsiz bir dava değil” ifadelerini kullandı. Colorado’daki mahkeme, Happy’nin de bir insan olmadığına karar vermişti.

NHRP, Cheyenne Dağı Hayvanat Bahçesi’nde tutulan filler için, esaret altında tutulmalarının “zihinsel ve fiziksel acıya” yol açtığını ve beyin hasarı belirtileri gösterdiklerini öne sürdü. Beş filin de Afrika’da doğduğu ve 1970’ler ile 80’lerde yavruyken yakalandığı bilgisi verildi. Ancak hayvanat bahçesi, bu fillerin Cheyenne Dağı’nı terk etmemesi gerektiğinin en önemli nedeninin, uzun süreli esaret ve grubun yaşlılığı olduğunu belirtti.

Filleri taşımak, her zaman kolay bir iş değildir ve ABD’deki akredite fil koruma alanlarının ikisi de en az 18 saatlik mesafededir. Hayvanat bahçesi, fillerin hayatlarının büyük bir kısmını küçük ve esaret altındaki bir grupta geçirdikten sonra, tanıdık olmayan bireylerin bulunduğu daha büyük bir sürüye katılma isteği veya becerisine sahip olmadığını savunuyor. Tüm bu nedenlerden dolayı, hayvanat bahçesi, Salı günü yaptığı açıklamada mahkeme kararından memnun olduklarını, ancak “işin bu noktaya gelmesinden hayal kırıklığına uğradıklarını” ifade etti. Hayvanat bahçesi, bu kararın fillere duydukları saygıyı etkilemediğini vurgulayarak, son 50 yıl içinde Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği’nden tamamen temiz bir rapor almayı başaran dördüncü kuruluş olduklarını hatırlattı.