Azotun Yeni Bir Kaynağı Keşfedildi

Azotun Yeni Bir Kaynağı Keşfedildi. Science dergisinde yayınlanan çalışma, doğal ekosistemlerdeki nitrojenin yüzde 26’sının kayalardan kaynaklandığını ortaya koyuyor. Bu keşif, iklim değişikliğine bakış açısını da büyük ölçüde değiştirebilir. Yazarlar, yeni tanımlanan bu azot kaynağının, karadaki karbon döngüsünü de katılarak, ekosistemlerin atmosfere daha fazla emisyon salmasına neden olabileceğini belirtiyor.

Ama sadece birkaç çeşit kaya azot yayabilir. Kayada azot bulunabilirliği, minerallerin yağmur suyuyla reaksiyona girmesi, tektonik hareket veya kimyasal gibi fiziksel olabilen hava koşullarına bağlı olarak belirlenir.
Bu nedenledir ki, kayalardan azot ayrışması bölgelere göre değişmektedir. Çalışmada, Afrika’nın geniş bölgelerinin azot bakımından zengin kayalardan yoksun olduğu, kuzey enlemlerin ise en yüksek düzeyde kaya azotu ayrışmasına sahip olduğu belirtilmiştir. Himalayalar ve Andes gibi dağlık bölgelerin, önemli bir kaya azotu kaynağı olduğu tahmin edilmektedir. Çayırlar, tundralar, çöller ve ormanlık alanlar da büyük oranda kaya azot ayrışması yaşarlar.

Gizemli boşluk

Çalışma aynı zamanda “eksik azot vakası” nıda ortaya çıkarmaktadır. Onlarca yıldır bilim adamları toprakta ve bitkilerde daha az azotun olduğu, atmosferde daha fazla olduğunu biliyorlardı, ancak eksik olanı kesin olarak belirleyemediler.

Çalışma ekibinden olan Scott Morford, “Azot paradoksunun sebebinin kayalarda olduğunu gösteriyoruz. Kayalarda yeterince azot var ve yeterince hızlı bir şekilde parçalanıyor” diyor.

Daha önceki çalışmalarda, araştırma ekibi Kuzey Kaliforniya’daki Klamath Dağları’ndan toplanan antik kaya örneklerini inceleyerek, kayaların ve etrafındaki ağaçların çok miktarda azot tuttuğunu ortaya koydu. Yazarlar bu çalışma üzerine, gezegenin azot dengesini, jeokimyasal yapılarını analiz ederek ve küresel ölçekte kaya azotu bulunabilirliğini değerlendirmek için mekansal bir azot ayrışma modelini inşa ettiler.

Araştırmacılar çalışmanın, gıda üretmek için doğal ve sentetik formlarda azota büyük ölçüde güvenen çiftçiler ve bahçıvanlar için doğrudan etki yaratmadığını ayrıca belirtiyor.

Ders kitaplarını yeniden yazma

Ulusal Bilim Vakfı’nın Çevre Biyolojisi Bölümü’nün program yöneticisi Kendra McLauchlan, “Bu sonuçlar ders kitaplarını yeniden yazmayı gerektirebilir. Bitkilerin kayalardan üretilen azotu kullanabileceğine dair ipuçları olsa da bu keşif, mevcut azot kaynağının atmosfer olduğu paradigmasını paramparça eder. Azot, hem dünyadaki en önemli sınırlayıcı besin maddesi hem de tehlikeli bir kirletici, bu yüzden arz ve talep üzerindeki doğal kontrolleri anlamak ve şu anda dünya gıda arzını korumak için ve yeterli miktarda gübre üretmek için atmosferik azota bağımlıyız. Bu keşif temel besin üzerinde yeni bir araştırma dönemi açacaktır ” diyor.

Kaynak : CHEMLİFE DERGİSİ 12. SAYI

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*