Canan DAĞDEVİREN’in Beyin İğnesi Projesi Tamamlandı, İğne İle Doğrudan Beyne İlaç Salınımı Mümkün Olabilecek

Canan DAĞDEVİREN’in Beyin İğnesi Projesi Tamamlandı, İğne İle Doğrudan Beyne İlaç Salınımı Mümkün Olabilecek. MIT (Massachusetts Institute of Technology ) araştırmacıları, 1 milimetreküp kadar olan küçük beyin bölgelerine ilaç enjekte edilmesini mümkün kılan minyatür bir ilaç taşıma sistemi geliştirdiler. Araştırmacılar, bu tür hedefe yönelik ilaç salınımının, beynin normal fonksiyonunu bozmadan, beyni etkileyen hastalıkları tedavi etmeyi mümkün kıldığını söylüyor.

Canan DAĞDEVİREN, sosyal medya hesaplarından projelerinin tamamlanmasını “Ölümlü dünyada hakikat gördüm.” #aşıkveysel Beyin ignesi projemiz an itibariyle tamamlanmis ve dergide yayınlanmış bulunuyor. Bu projenin esin kaynağı, 38 yaşında beyin kanseri nedeniyle hayata veda eden sevgili yengeciğim, Doğrucan’in bugün doğum günü. Rahat uyu güzel kadın. “ cümleleri ile paylaştı.

Bir iğne içinde insan saçı kadar inceltilmiş birkaç tüpten oluşan bu cihazı kullanarak, araştırmacılar, beyinin derinliklerine bir veya birden fazla ilaç verebilirler ve ne kadar ilaç verildiğini ve nereye gittiğini çok hassas bir şekilde kontrol edebilirler.

Science Translational Medicine’da 24 Ocak’ta yayınlanan makalenin baş yazarı ve araştırmacısı olan Türk Bilim insanı Canan Dağdeviren geliştirdikleri sistemin, “İntravenöz veya oral yoldan yapabileceğimiz şeylere kıyasla çok az sayıda ilacın infüze edilebileceğini ve ayrıca ilaç infüzyonu ile davranış değişikliklerinin manipüle edilebileceğini” söylüyor.

MIT’deki David H. Koch Enstitüsü Profesörü Robert Langer “biyofarmasötiklerin verilmesinde ve beynin biyolojik olarak algılanmasında yeni yollar sağladığı gibi, bu mikronluk cihazın beyin hastalıklarını anlamada çok büyük etkisi olacağına inanıyoruz” diyor.

Beyin bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlar genellikle nörotransmitterler veya nörotransmitterlerle etkileşen hücre reseptörleri denilen beyin kimyasallarıyla etkileşir. Örnek olarak, l-dopa, Parkinson hastalığını tedavi etmek için kullanılan bir dopamin öncüsüdür, Prozac ise depresyon hastalarında serotonin düzeylerini artırmak için kullanılmaktadır. Bununla birlikte, bu ilaçların yan etkileri olabilir çünkü beyinde hareket ederler.

Araştırma ekibinden olan Prof. Michael Cima “Merkezi sinir sistemi ilaçlarıyla ilgili sorunlardan biri, spesifik olmamaları ve bunları oral olarak alıyorsanız vücutta her yere gitmektedirler. Maruz kalmayı sınırlamamızın tek yolu beyindeki bir milimetre küpe ulaşmaktır ve bunu yapmak için son derece küçük kanüller olması gerekir ” diyor.
MIT ekibi, çok küçük alanları hedef alan minyatür bir kanül (tıbbı ilaç vermek için kullanılan ince bir tüp- tıp dilinde) geliştirmek için yola çıktı. Mikrofabrikasyon teknikleri kullanarak araştırmacılar, çapları yaklaşık 30 mikrometre ve uzunlukları 10 santimetreye kadar olan tüpleri geliştirdiler. Bu tüpler yaklaşık 150 mikron çapında paslanmaz çelik bir iğne içerisinde bulunur.

Araştırmacılar kanülleri derinin altına gömülebilen küçük pompalara bağladılar. Araştırmacılar, bu pompaları kullanarak farelerin beyinlerine küçük dozlarda ilaç verebileceklerini gösterdiler. Bir deneyde, beyinde bulunan ve hareketi kontrol etmeye yardımcı olan substantia nigra adlı bir beyin bölgesine, muscimol adı verilen bir ilaç verdiler.

Canan Dağdeviren; “Cihaz, özelleştirilebilir olduğundan, gelecekte farklı kimyasallar için veya ışınlar için farklı kanallara sahip olabiliriz ve Parkinson hastalığı veya Alzheimer gibi tümörleri veya nörolojik bozuklukları hedef alabiliriz ” diyor.

Bu cihaz aynı zamanda bağımlılık veya obsesif kompulsif bozukluk gibi davranışsal nörolojik bozukluklar için potansiyel yeni tedavilerin geliştirilmesini kolaylaştırabilir.
MIT Enstitüsü Profesörü ve MIT’in Beyin Araştırmaları bölümü üyesi Ann Graybiel; “Bilim insanları sinirsel bozuklukları tedavi etmek için bir terapötik molekül belirleyebilseler dahi, terapiyi doğru hücrelere nasıl taşıyacakları konusunda sorunları var. Beyin çok yapısal olarak karmaşık olduğundan ilaçları veya ilgili terapötik ajanları bölgesel olarak sunmak için yeni doğru yollara acilen ihtiyaç duyuluyor “diyor.

İlaç tepkisini ölçmek

Araştırmacılar ayrıca kanülün ucuna, nöronların elektriksel aktivitesinin ilaç tedavisinden sonra nasıl değiştiğini izlemek için kullanılabilecek bir elektrotu birleştirebildiklerinide gösterdiler. İlaç tedavisini takiben beyinde meydana gelen kimyasal ve mekanik değişiklikleri ölçmek için şimdi de cihazın uyarlanması üzerinde çalışıyorlar.
Araştırmacılar, kanüller neredeyse herhangi bir uzunlukta veya kalınlıkta imal edilebileceğini ve insan beyni de dahil olmak üzere farklı boyutlarda beyinlerde kullanılmalarını mümkün kıldığını söylüyor.
Araştırma, Ulusal Sağlık Enstitüleri ve Ulusal Biyomedikal Görüntüleme ve Biyomühendislik Enstitüsü tarafından finanse edildi.

Makaleye ulaşmak için : http://stm.sciencemag.org/content/10/425/eaan2742

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*